Önce Öğrenmeli, Sonra Fikir Beyan Etmelidir

Yayınlama: 28.06.2025
36
A+
A-

Günümüzde herkesin her konuda bir fikri var; ama ne yazık ki bu fikirlerin çoğu sağlam bilgiye dayanmıyor. Oysa fikir sahibi olmak, bilgi sahibi olmanın ardından gelmelidir. Zira “Bilginin kölesi olmayan, fikrin efendisi olamaz”. Bu özlü sözle anlatılmak istenen; gerçek fikir üretiminin ancak bilgiye sadakatle ve derinlemesine öğrenme sürecine saygı duyarak mümkün olabileceğidir. Bilmeden konuşmak; sadece konuşanın değil, dinleyenin de zamanını israf eder. Hatta bazen geri dönüşü olmayan zararlar doğurabilir.

Bilmeden konuşmak, sadece kişisel itibar kaybı değil, toplumsal çöküşlerin de temel nedenlerinden biridir. Türk milletinin asırlık tecrübesiyle yoğrulmuş olan “Boş başak dik durur, dolu başak eğilir” atasözü, bu durumu veciz bir şekilde açıklar. Gerçekten de bilgili insan mütevazı olur; bilmeyen ise kendini göstermek için çok konuşur. Bu sebeple her konuşanın bilgili, her susanın cahil olduğunu sanmak büyük bir yanılgıdır.

Düşünmeden konuşmanın zararlarına işaret eden bir başka güzel söz de şudur: “Söz gümüşse, sükût altındır”. Çünkü her söylenen söz, yerine ulaşmaz. Bazen bilmeden sarf edilen bir kelime, ilişkileri zedeler, insanların kalbini kırar, hatta toplumu yönlendiren büyük yanlışlara kapı aralar. Mevlana bu hakikati şu sözle ifade eder: “İnsan dilinin altında gizlidir”. Gerçek kimliğimiz, ne söylediğimizde değil, neyi nasıl söylediğimizde ortaya çıkar.

Bazı insanlar, sadece duyduklarıyla hareket eder, araştırmaz, sorgulamaz. Bu tavır, toplumda cehaletin egemen olmasına zemin hazırlar. “Her doğru her yerde söylenmez” diyen Hz. Ali, bilginin bile yerinde ve zamanında kullanılmasının önemini vurgular. O hâlde, bilgiyle konuşmak bir meziyet, susmak ise çoğu zaman erdemdir.

Bugün sosyal medya gibi araçlarla herkes fikir beyan etme imkânına sahip. Bu, büyük bir özgürlüktür ama aynı zamanda büyük bir sorumluluktur da. “Cahilin yanında kitap gibi sessiz ol” diyen Mevlana, bu çağ için adeta asırlar öncesinden öğüt vermiştir. Her ortamda konuşmak gerekmez; bazen susmak, en bilge davranıştır.

Şunu da unutmamak gerekir ki, sözle iş bitirmek de mümkündür, baş yitirmek de. Nitekim atasözü der ki: “Sakın söyleme deme, söz var iş bitirir; söz var baş yitirir”. Bu da bize gösterir ki, konuşmadan önce düşünmeli, düşünmeden önce öğrenmeli ve öğrenmeden önce sorgulamalıyız.

Sonuç olarak, fikir sahibi olmak herkesin hakkıdır; ama bu hakkı layıkıyla kullanmanın yolu, sağlam bilgi birikimi ve doğru düşünme yöntemlerinden geçer. Öğrenmeden fikir beyan etmek, sadece cehaletin değil, kibirin de ürünüdür. Bilgelik, çok konuşmakta değil, doğru zamanda doğru sözü söyleyebilmektedir. Ve unutmayalım:

“Bilginin kölesi olmayan, fikrin efendisi olamaz.” – Göksel KURT

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

error: Kopyalama Yasak