Alçaklık daha ne kadar dip görecek belli değil.
Tarihte gelmiş geçmiş ne kadar zalim varsa hiçbiri bu türden fütursuzluğu göze alamazdı… Zalimler zulümlerini canlı canlı izlettiriyorlar insanlığa…
Kendini kutsanmış yegane tür gören bu kıyıcı sapkınlık karşısında dünya suspus…
İnsan haklarına dair ne kadar kurumsal yapı varsa hepsi çöp.
Gökyüzünden başka saklanacak çatısı olmayan çocukları avlıyorlar.
Cellatlarına yol vermişler: “Koşan, kımıldayan ne kadar çocuk bulursanız kaçırmayın vurun!”
Tarihin bütün kirli sayfalarında bu kirli varlıklara rastlıyoruz. Paranın, sinsiliğin, fesadın olduğu her yerde bunlar var. Cürümlerinin gerekçesi hiç değişmedi; te Babil’den de önceye uzar: “Biz ıslah edicileriz” derler…
İlkinde Babil’den kovuldular…
Ve şimdi yine azdılar.
İkinci kovuluş İçin Babil saati kan damlıyor.
Kadim bilgidir:
“Biz İsrâiloğulları’na kitapta şunu bildirdik: Doğrusu siz yeryüzünde iki kez bozgunculuk çıkaracak ve gerçekten büyük bir taşkınlıkla büyüklenip azacaksınız. (İsra/4)