Çanakkale’nin İlk İmam Hatip Lisesi: Biga İmam Hatip Lisesi ve Kurum Geleneği

Yayınlama: 04.02.2025
Düzenleme: 05.02.2025 12:29
601
A+
A-

Kalkınma teorisyenlerine göre bir ülkenin gelişmişliğinin en bariz göstergesi, ne tek başına ekonomik göstergelerinin yüksekliği, ne yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ne de teknolojik başarılarıdır.

Bir ülkeyi güçlü, müreffeh ve diğer ülkelerden farklı kılan özellik, gelenekleri oluşmuş eski, güçlü ve yöneticilerinin isimlerinden çok kendi isimleriyle tanınmış kurumlara sahip olmaları ve bu kurumlarda yetişen ve çalışan insanların kalitelerinin, huzur ve mutluluklarının şöhretidir.

Dünyanın en eski üniversitesi olan 1088 tarihli İtalyan Bologna Üniversitesi, 1096 tarihli Oxford Üniversitesi, 1209 tarihli Cambridge Üniversitesi, 1800’lü yıllarda kurulan İngiliz Shell petrol şirketi, Fransız Peugeot otomobil şirketi, Alman Daimler-Mercedes Benz şirketi gibi şirketler, günümüzde bile Kıta Avrupasını dünyanın cazibe merkezi haline getiren kurumlardan sadece birkaç örnek.

Ülkemizde de 1481 tarihli Galatasaray Lisesi, 1872 tarihli Vefa Lisesi, 1883 tarihli Bursa Erkek Lisesi gibi eğitim kurumlarımız ile 1863 tarihli Ziraat Bankası, 1878 tarihli Komili, 1902 tarihli Arkas Holding ve 1912 tarihli Abdi İbrahim gibi ticari şirketlerin başarılarının altında hep bu geleneği güçlü kurumsal kimlikler var.

1967 yılında eğitim öğretine başlayan Biga İmam Hatip Lisesi de, Çanakkale ve bazı civar illerimizde açılan ilk İmam Hatip Lisesi olarak, ülkemizin en köklü eğitim kurumlarından biri olarak geleneği oluşan bir ilim ve irfan yuvasıdır. Açıldığı tarihte, daha binası inşaat halinde iken 512 öğrenci müracaat edince, inşaat tamamlanamadığı için seçme sınavıyla 240 öğrenciyle faaliyete başlayan okulumuz bu ilk günden itibaren on yıllar boyunca Çanakkale’nin tüm ilçelerinden hatta Edirne, Balıkesir ve Bilecik gibi çevre illerden öğrencilerin adeta cazibe merkezi olmuştu. Hele 1973 yılında açılan okulun kampüsündeki öğrenci yurdu da faaliyete geçince 1980’lere gelindiğinde, 1000’e yakın öğrencisiyle Biga’nın kalbi haline gelmişti. Zira o tarihlerde Biga’nın tüm nüfusu 15.000 civarındaydı. Çevre il ve ilçelerden gelen Biga İmam Hatip Lisesi’ne gelen öğrenciler o tarihlerde Biga esnafına verdikleri katkıyla şehir ekonomisinin bugünlerdeki büyüklüğüne de destek vermişlerdi.

Biga’da yatılı bir İmam Hatip Lisesi açılması, zamanın Biga eşrafından Nuri Aygen, Hamdi Sirkeci, Ekrem Ergün, İsmail Binay, Tayyip Demirtaş, Hasan Çakıroğulları, Dr. Tevfik Başarı gibi bazı hayırsever Bigalı esnaf ve işadamlarının, Türkiye’nin en fazla köyüne sahip Biga’yı köy köy gezerek topladıkları ayni ve nakdi yardımlarla Çavuşköy’de, Biga’ya nazır, çam ağaçları arasında yüksek bir arazi üzerinde attıkları ilk temelle gerçekleşmiş. Büyük öngörüleri ve vizyonlarıyla bölgenin ilk imam hatip lisesini Biga’ya kazandıran bu merhum kahramanları saygı ve rahmetle yâd ediyorum.

O yıllarda ve daha sonraları ülkemizde açılan tüm imam hatip liselerinin tamamının böyle güzel insanların, hayırsever vâkıfların gayretleri ile açılmış olduklarını da ifade edelim. Bigalılar daha iyi bilirler; yukarıda bazılarının isimlerini zikrettiğim hayırseverler, vatan ve millet sevgisi ortak paydasında bulunan, çoğu muhafazakâr, ama tek bir siyasi partinin temsilcisi olmayan farklı siyasi görüşlerden insanlardı. İmam Hatip Liseleri ilk dönemlerde, Biga örneğinde olduğu gibi, toplumun tüm kesimlerinin desteğine mazhar olmuş, milletimizin gerektiğinde rızkından keserek kendi imkânlarıyla inşa ettiği okullarımızdır. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında uygulanan sert ve yanlış laiklik politikalarına belki milletimizin bir cevabı olarak okunabilirse de, imam hatiplere gösterilen teveccühün, bir siyasi partinin arka bahçesi olarak görülmesine yol açabilecek tüm davranışların da sert laiklik uygulamaları kadar yanlış olduğu kabul edilmeli.

Biga eşrafının bu samimi ve fedakâr gayretleri en ulvi makam tarafından karşılık bulmuş olmalı ki, okulumuz açılır açılmaz atanan öğretmenler genellikle sahalarının en iyilerinden atanmış: Sonraları üniversitelerimizin ve kurumlarımızın önemli makamlarına gelecek olan ilk ve sonraki dönem öğretmenlerimizden bazıları: Prof. Dr. Hüseyin Algül, Prof. Dr. Celal Yeniçeri, Prof. Dr. Erol Ayyıldız, Prof. Dr. Fahri Erdem, Doç. Dr. Osman Şekerci, Doç. Dr. Mustafa Kurt, MEB Arapça kitaplarının yazarı ve sonraları Hatay İl Müftüsü Mustafa Varlı, edebiyat öğretmenimiz ünlü yazar ve bestekâr Fevziye Turan, bölgenin en ünlü matematik öğretmeni Mehmet Gür, bölgenin en iyi tarih öğretmeni Süheyla Gençoğlu, keza, kendini adeta öğrencilerine adayan coğrafya öğretmeni Rıdvan Basmacı gibi efsaneler Biga İmam Hatip Lisesinin geleneğinin oluşmasında önemli rol oynadılar. 

58 yıldır kimler yetişmedi ki bu okuldan; nice bakanlar, milletvekilleri, önemli akademisyen ve bilim adamları, nice üst düzey yönetici ve bürokratlar, şairler, yazarlardan ilk aklıma geliverenler:

Siyasilerden; Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Çanakkale Milletvekili ve Tarım Bakan Yardımcısı, şimdiki RTÜK Üyesi Mehmet Daniş, Balıkesir Milletvekili Ali Osman Sali, Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz ve hem Bilecik Milletvekili öncesinde de Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Biga Belediye Başkanı Mehmet Özkan, Lâpseki Belediye Başkanı Kâmil Özer,

Akademisyen ve bilim adamlarından; Prof. Dr. Saffet Tüzgen ve Prof. Dr. Mehmet Bulut gibi üniversite rektörleri, Prof. Dr. İbrahim Demir, Prof. Dr. Bahri Başaran gibi fen bilimleri enstitüsü müdürleri, Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak (ekonomist-dekan) ve tanınmış ilahiyatçı ve araştırmacı Dr. Saadettin Merdin, Prof. Dr. İlhan Kutluer ve Prof. Dr. Tevfik Yücedoğru gibi saygın bilim adamları,

Hüsnü Uğurlu, Bilal Çalışkan ve Hüseyin Gümüş gibi yüksek yargı mensupları, İsmail Gerçek, Kazım Çalışkan, Mustafa Yılmaz, İbrahim Süren gibi devlet kurumlarımızın üst düzey yöneticileri,

Hasan Selami Binay, Adem Turan ve Ayşe Doğu gibi ülkemizin tanınmış şair ve yazarları ve adını bilmediğim ya da hatırlayamadığım ülke genelinde hizmet edip iz bırakmış daha nice örnek ve güzel insan.

Bu satırların yazarı bendeniz de, 1982 yılında bu okuldan devlet parasız yatılı olarak mezun oldum. İlmi ve fikri gelişimimin ilk temelleri bu okulda atıldı. Daha lise birinci sınıfta yabancı dillere karşı olan ilgimi ilk keşfeden ve beni özel derslerle yetiştiren Arapça hocam ve Arapça ders kitabımızın yazarı Mustafa Varlı, yıllar sonra benim, Sayın Cumhurbaşkanımız dâhil, devlet büyüklerimizin Arapça tercümanı olarak 50 ülkede hizmet edebileceğimi tahmin edebilmiş midir? Beni, kendi maddi imkânlarıyla FONO mektupla öğretim programına abone yapan İngilizce öğretmenim merhum Mustafa Kurt Hocam, benim AB Programları uzmanı ve koordinatörü olarak 31 Avrupa ülkesinde çalışabileceğimi hayal etmiş olabilir mi? Batı klasiklerinin bir çoğunu okumamı sağlayan, düzenli okuma ve yazı yazma alışkanlığımı bana kazandıran edebiyat öğretmenim yazar ve bestekâr Fevziye Turan da bu yazımı okur mu sizce?

İşte bu yazım belki de Biga İmam Hatip Lisemize bir vefa yazısı olarak kabul edilmelidir.

Disiplin; hatta bazen aşırıya kaçan ve bugünkü eğitim anlayışına göre suç kabul edilebilecek, hafif cennetten çıkmayı da içeren bir disiplin geleneği vardı okulumuzun. Hele yatılılarımız için bu disiplin ciddi bir askerlikten başka bir şey de değildi. Yurtta şartlar zorlu, dersler ağır ama bir o kadar da okulumuzun manevi gururu ve ağırlığı ile dolu bir hayatımız vardı. 16 yaşımın sonlarında, Biga Çarşı Camiinde bir saat süren ve Biga’daki 11 farklı camide naklen yayınlanan Cuma vaazında kürsüde yapayalnızdım ve başarmak zorundaydım. Vaazı müteakiben de minbere çıkıp bir hutbe irad ettikten sonra 700-800 kişiye Cuma Namazı kıldırmak o yaşta sadece Biga İmam Hatipliyseniz mümkün olabilirdi.

Keşke Avrupa’da ve gelişmiş dünyada olduğu gibi, okullarımızın ve yurtlarımızın binaları daha güçlü yapılsa ve Biga İmam Hatip Lisesi binalarının yıkılıp hatıralarımızın ve geleneklerimizin yok olmasına fırsat verilmese. Devletimizi yönetenler ya da politika yapıcılar, milli eğitim bakanlarının ya da ilgili bakanların, yenilikler getiriyoruz ya da daha iyi olacak diye, kurumların binalarından ve isimlerinden başlayarak kurumsal kimlik ve geleneklerine bodoslama müdahalelerine etmelerine mani olsalar. Biga İmam Hatip Lisemizin başarılarla ve hayırlarla dolu nice geleneği okul binamızın ve yurt binamızın yıkılması ile yok olup gitti aslında. Yerine bu kez “devlet imkânlarıyla” daha lüks ve ihtişamlı binalar yapsanız da o ruhu ve bereketi yakalamanız asla mümkün değil.

Yeni yapılan binaya asılacak tabelada okulumuzun adı bile artık: “Biga Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu”.

Geçmiş olsun…

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 2 Yorum
  1. Ridvan Basmacı dedi ki:

    Biga İmam Hatip lisesinin tarihçesini çok güzel anlatan yazar Davut Gazi Benli ye çok teşekkür ediyorum.Öğrenciliğini ve de büroksideki çok başarılı çalışmalarını yakınen biliyorum. Yazınız beni duygulandırdı. Başarılarla dolu bir ömür diliyorum sizlere.

  2. Emine Turan dedi ki:

    Tebrik ediyorum. Yazdıklarınıza aynen katılıyorum.

error: Kopyalama Yasak
×