Günümüz dünyasında eğlence, birçok insan için temel bir ihtiyaç hâline gelmiş durumda. İnsanlar, yoğun iş temposundan ve günlük sorumluluklardan kaçmak için çeşitli eğlence araçlarına başvuruyorlar. Peki, eğlence sadece zaman geçirmek için mi var, yoksa insan hayatında daha derin bir anlam taşıyor mu?
Hüseyin Nihal Atsız, “Yolların Sonu” kitabında eğlencenin insanın görevlerini unutturmaması gerektiğini söyler. Ona göre insan, hayatın anlamını ve görevlerini göz ardı edip sadece zevk ve eğlence peşinde koşmamalıdır. Aynı düşünceyi Arif Nihat Asya’nın dizelerinde de görüyoruz:
“Ne diye oyunda oynaştasın,
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.”
Bu dizeler, gençlerin hayatlarını sadece oyun ve eğlenceyle geçirmek yerine büyük işler başarmaları gerektiğini hatırlatıyor. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği yaşta olan bir gencin, sadece eğlenceye yönelmesinin büyük bir kayıp olduğu vurgulanıyor.
Arthur Schopenhauer de eğlencenin düşünme yetisini köreltebileceğinden bahseder. Ona göre, sürekli eğlenceye yönelen, zihnini meşgul eden bir kişi, zamanla düşünme yetisini kaybedebilir. Schopenhauer’un şu sözleri oldukça çarpıcıdır:
“Çok fazla, yani düşünmeksizin okuyan, eğlence yahut meşgaleyle kendini eğlendiren kimse, yavaş yavaş kendi kendine düşünme yeteneğini kaybeder. Tıpkı at üstünden inmeyen birinin sonunda yürümeyi unutması gibi…” Bu benzetme, insanın sürekli dış uyaranlarla meşgul olmasının, zihinsel bağımsızlığını kaybetmesine neden olabileceğini gösteriyor. Eğer kişi sürekli hazır bilgileri tüketir, eğlenceye dalarsa, bir noktadan sonra kendi düşüncelerini üretmekte zorlanabilir.
Peki, eğlence tamamen gereksiz bir şey midir? Elbette hayır. Eğlence, insanın motivasyonunu artırabilir, stresini azaltabilir ve yaratıcı düşünmesini sağlayabilir. Ancak, eğlence bir amaç hâline geldiğinde, insanın hayatındaki asıl sorumluluklarını gölgeleme riski taşır. Dengeli bir hayat sürmek için eğlenceyi, düşünmeyi ve üretmeyi doğru şekilde harmanlamak gerekir.
Bugün kendimize şu soruyu sormalıyız: Eğlence, bize ne katıyor? Zihnimizi uyuşturuyor mu, yoksa bizi daha bilinçli bir birey hâline mi getiriyor? Eğer eğlence, bizi düşünmekten uzaklaştırıyorsa, belki de yönümüzü yeniden gözden geçirmemiz gerekiyordur.