Fedakârlık mı Feda-karlık mı?

Yayınlama: 12.07.2025
Düzenleme: 12.07.2025 23:57
19
A+
A-

Hayatımız boyunca bize öğretilen bir şey varsa, o da iyi insan olmanın yolunun fedakârlıktan geçtiğidir. Sevdiklerimiz için bir şeylerden vazgeçmek, kendi ihtiyaçlarımızı ikinci plana atmak, başkaları rahat etsin diye kendi omuzlarımızı biraz daha yük altına sokmak… Hepimizin içinde bir yerlerde böyle bir “iyi olma çabası” var. Ancak insan bir noktada dönüp sormadan edemiyor:

“Ben herkes için bir şeyler yaparken, onlar neden benim için kılını bile kıpırdatmıyor?”

Cevabı ne yazık ki basit değil. Ama acı ve gerçek. Çünkü insanlar, verilene alışır. Sürekli veren biri olduğunuzda, bu artık bir “iyilik” olmaktan çıkar, bir “görev” gibi görülür. Sizi takdir etmek yerine, daha fazlası beklenmeye başlanır. Çünkü beyin alışır. Ruh tembelleşir. İlişkiler tek taraflı bir yola girer.

Dahası da var. Herkes sizin gibi düşünmez. Siz bir arkadaş için geceleri uykusuz kalmaya razıysanız, karşıdaki kişi sadece hafta sonu planı bozuldu diye size küsebilir. Bu adaletsizlik değil midir? Belki de öyle. Ama asıl sorun şurada başlar: Sınırlarınızı çizmediyseniz, bu durum hiç kimseye “fazla” gelmez.

Ne yazık ki çoğu zaman fark etmeden kendimizi tüketecek kadar verici oluruz. Sevilmek için, değerli hissedebilmek için, hatta bazen sadece “biraz daha yalnız kalmamak” için… Oysa bu haliyle fedakarlık artık erdem değil, bir tür kaçıştır. Kendinden kaçış.

Peki ne yapmalı? Öncelikle kendini de kapsayan bir denge kurmalı. İyilik yapmaktan vazgeçmek değil mesele; kime, ne kadar ve neden yaptığını bilmek. Gerçek dostluk karşılıklıdır. Her zaman eşit olmaz ama bir taraf sürekli susuyorsa, diğer taraf her seferinde doyuyorsa, burada artık adı dostluk değil; tüketim olur.

Belki en çok şunu öğrenmeliyiz:
“Kendine yapılanı görmeyenler, senin yaptığını da unuturlar.”

Bundan sonra biri için fedakarlık yapmadan önce kendinize şu soruyu sorun:
“Ben düştüğümde, bu kişi elimi uzatır mı? Yoksa sadece bakar mı?”
Bu soruya vereceğiniz dürüst cevap, sizi birçok hayal kırıklığından koruyabilir.

Çünkü hayatta yalnızca başkaları için yaşayan biri, bir gün yalnızlığıyla baş başa kalır.
Ve işte o zaman, en zor soruyla karşılaşır:
“Bunca şeyi ben kim için yaptım?” Cevap net, “ALLAH İÇİN”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

error: Kopyalama Yasak