İzlanda-Slovenya basketbol maçını izlerken bu satırları yazmayı planlayıverdim. İzlanda dünyada en çok ilgimi çeken ülkelerden. Ülke dediysem, bizim Çanakkale’nin nüfusunun yarısı kadar bir ülkecik işte. Futbol takımları zaman zaman bizim canımızı yakabildiği gibi, basketbol takımları da Avrupa kupası elemelerinde bizim dev adamları devirmeyi başarmıştı. Hentbol milli takımları da 2008 Pekin olimpiyatlarında final oynamış ve 2. olmuştu.
Çoluk, çocuk, yaşlı, engelli, kadın erkek toplam nüfusu 365.000 kişiden oluşan bu ülkecikte, herkesin birden fazla mesleği ve becerisi olmak zorunda ki, ülkede hizmetler aksamasın. Spor da ülkenin tüm yetişkinlerinin bir yaşam biçimi. O nedenle yukarıdaki başarıları sağlayan sporcuların da yaptıkları başka meslekler var. Kalecileri itfaiyeci, golcüleri marangoz olabiliyor mesela.
Memurlar da öyle: Yıllar önce İzlanda Avrupa Birliği Programları Ulusal Ajansını Başkent Reykjavik’te ziyaret ettiğimde meslektaşlarım olan uzmanların tamamı ya fiilen öğretmen ya da akademisyen idiler; yarı zamanlı ulusal ajans çalışanıydılar.
İzlanda’yı bize ve İslam Dünyasına örnek yapan en önemli özellik, işini en iyi yapan, az sayıda ama fedakâr ve çok çalışkan ve tabii çok eğitimli bir nüfusa sahip olması. Bir de kadınların çalışma hayatının tamamında etkin olması. Ülkenin hem Başbakanı hem de Cumhurbaşkanı kadın. Nerdeyse tüm soyisimler erkeklerde “son”, kızlarda “dottir” olarak bitiyor. Yani, oğlu ve kızı.
İzlanda’yı dünyanın müreffeh ülkelerinden yapan özelliklerinden biri de yetişmiş kaliteli insan gücünün yanı sıra, 1300’lü yıllarda kurulan geleneksel parlamentolarıyla ileri demokrasileri ve de hukuk devleti ilkeleri. Anlayacağınız, “ne kadar demokrasi ve hukuk, o kadar ekmek”, ilkesine örnek bir ülkeden söz ediyoruz.
Suç oranları dünyada en düşük ülkelerden biri İzlanda. Ülkede konforlu ve rehabilitasyon odaklı beş adet cezaevinde toplam 200 kadar mahkum var. Mahkumların yarısından çoğu da ülkeye sonradan gelen göçmenlerden. Standartları o kadar yüksek bir ülke ki yapılan referandumlarda AB üyeliğini reddediyorlar.
İzlanda da, pek çok Batı Avrupa ülkesi gibi İslâmîlik endeksi yüksek bir ülke vesselam!