İstisnadır deyip geçsek mi bilmem…
Kontrolden çıkarak otobüs duraklarına dalan araba haberlerini sanki istisna eşiğini aşar sayılarda duymaya başladık…
Tabii ki hayat beklenmeyen risklere açıktır. Fakat eve dönme ihtimalini azaltan bu tür kontrol zayıflıkları bir de sıradanlaşırsa artık hepimiz durakta bekleşen rulet kurbanları sayılırız.
*
Kaçınılmaz sondur ölüm. Genç, ihtiyar, çocuk herkes ölür ve istisnası da yoktur. Sonra kimse nerede, ne şekilde öleceğini bilemez. Bir de hiç kimse bile isteye kendi sonunu tasarlayamaz.
Mesele bizim hayattaki rolümüz: Ölen ya da öldüren olmak gibi…
Huzurun başat koşulu güvende olma hissidir. Kriminal bir gerekçenin tedirginliği olmadığı sürece insanın en güvenli olduğu mekanı evidir. Hele ki çocuklar için evin maddi sınırlarından daha sağlam katmanlı ekstra güvencesi vardır: Ailesi…
Birinci zırhı anne, baba, abi, kardeş… İkinci zırhı amca, dayı, hala, teyze vs…
Ne ki Narin bedenler bile daha ilk katmanda iç edilebiliyor…
Bu yüzden kötülüğün istisnası olmaz, olmamalı!