Anadolu’nun gül dikenli yollarında derlemeler yapan bir başka türkü sevdalısı Halil Bedi Yönetken Muzaffer Sarısözen hakkında şöyle yazmıştı:
“Muzaffer Sarısözen demek, Türk musiki folkloru, Türkiye Radyoları, Yurttan Sesler Toplulukları demektir. O olmasaydı Türk Halk Musikisi bu kadar tanınmaz, bu kadar yayılmaz, bu kadar sevilmezdi. O Halk Musikisi için yaratılmış, ömrünü halk musikisine onun derlenmesi notaya alınması, memlekete yayılması uğrunda harcanmış bir fedai, bu yolda yorulmak usanmak bilmeyen bir insandı… Sarısözen’in yaptığını aynı sadakatle yapabilecek başka bir kimse bulmak çok zordur.”
Sivas’ta lise öğrenimini sırasında Valilik tarafından müzik öğrenimi görmesi için İstanbul Belediye Konservatuarına gönderildi. Öğrencilik günlerinde Konservatuar müdürü Yusuf Ziya Demircioğlu’yla birlikte folklorla ilgili çalışmalar yaptı. Daha sonra Sivas’a gelerek müzik öğretmenliğine başladı. Öğretmenliği sırasında, bir yandan da halk müziği ve oyunlarıyla ilgili derleme çalışmalarını sürdürdü.
1930’da Sivas Milli Eğitim Müdürü olan Ahmet Kutsi Tecer ile tanıştı. Birlikte “Halk Şairlerini Koruma Derneği”ni kurdular. 5 Kasım 1931 ‘de ilk halk şairleri bayramını yapıldı. Aralarında Âşık Veysel, Süleyman Fahri, Karslı Mehmet, Hikâyeci Ağa Dayı, Yarım Ali, Talibi, Müştak, Yusuf, Sanatı, İcazet gibi on beş âşık katılmış. Diyebiliriz ki, Ahmet Kutsi Tecer ve Muzaffer Sarısözen olmasaydı, belki bir Âşık Veysel’i bilmeyecektik. Köy sınırlarının dışına çıkamadan kaybolup gidecekti.
17 Ağustos 1937 de Halil Bedii Yönetken, Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Necil Kazım Akses ve teknisyen Arif Etikan’dan oluşan grup Ankara’dan Sivas’a derleme yapmak amacıyla gelmişlerdi. Ahmet Kutsi Tecer, Halil Bedii Yönetken’e Sarısözen’i tavsiye etmiş gruba katılmasını istemişti. Böylece Konservatuarın folklor arşivindeki 10.000 ezginin derlenme yolculuğu başlamıştı.
Muzaffer Sarısözen, Halil Bedii Yönetken ve Rıza Yetişen’den oluşan grup 1943’te Tokat, Amasya, Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon’da; 1944’de Elazığ, Tunceli, Bingöl ve Muş’ta; 1945’te Ankara, Çankırı, Yozgat ve Kırşehir’de; 1946’da İçel, Antakya ve Antalya’da; 1947’de Çanakkale, Bursa ve Tekirdağ’da; 1948’de Bolu, Sinop ve Zonguldak’ta; 1949′ Bilecik ve Eskişehir’de; 1950’de Van, Kars, Çorum ve Ağrı’da; 1951’de İzmit’te; 1952’de İzmir, Siirt, Mardin ve Bitlis’te derleme yaptılar.
Muzaffer Sarısözen,1938 yılında Ankara Devlet Konservatuarı Folklor Arşivine atandı. Derleme gezilerinde kendi çabası ve emeği ile topladığı bağlama, cura, ney, çifte kaval, kemençe, kaval, tulum, davul, zurna, tef, darbuka, gibi birçok halk sazından koleksiyon oluşturmuştu. Ayrıca derleme gezileri sırasında kaynak kişiler ile halk oyunlarını görüntüleyen fotoğraflardan bir resim albümü yapmıştı.
1950 yılında İtalya ve İspanya’daki Avrupa Uluslararası Raks yarışmalarına, Erzurum bar ekibi ve davulcu Kara Yılan, zurnacı Mümtaz Ardıç ile katılmıştı.. Madrid’te 68.000 kişinin önünde, Biariz ve San Sebastian’da yapılan beş yarışmada ekip birinciliği almıştı.
Halk müziğiyle ilgili radyo yayınları Sarısözen’in 1938’de Ankara’ya gelmesiyle, önceleri birer ikişer solo program olarak sürmüş, Milli Musiki Sanatkârları Kolu adıyla Türk Halk Müziği ve Klasik Türk Müziği birlikte yürütülmüştü.
Halk müziği yayınlarının dikkatle dinlenmeye başlandığı 1938-1941 yılları arasında, müzik yayınları şefi Mesut Cemil Sel, halk müziğinden sorumlu şef yardımcısı ise Sarısözen’di.
Bu yıllarda Muzaffer Sarısözen Halk Müziğini en büyük hizmetlerinden birini daha gerçekleştirdi. Zamanla artan halk müziği yayınları 1941 yılının sonlarına doğru Sarısözen yönetiminde “Biz Türkü Öğreniyoruz” ve “Yurttan Sesler” adı altında Klasik Türk Müziği korosundan ayrılarak yayınlarını sürdürmeye başlamıştı.
Muzaffer Sarısözen’e kadar radyolarda düzenli ve programlı halk müziği çalışmaları olmamıştı. Yurttan Sesler topluluğunu kurduktan sonra, programlarına kaynak kişileri ve bölge sanatçılarını davet ederek radyo sanatçılarına örnek dersler vermişti.
Özellikle halk müziğine ilişkin görüşlerini çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlayıp, genç kuşağı halk müziğinin derlenmesi, araştırılması ve tanıtılması konusunda özendirmeye çalıştı.
Sarısözen’in 1941 yılında “Seçme Köy Türküleri” adlı kitabı yayınlandı. 1952 yılında “Yurttan Sesler”, 1962 yılında halk müziği ile ilgili önemli bir kaynak olan “Türk Halk Musikisi Usulleri” adlı kitabını yayımladı.
3 Şubat 2009’da vefat eden Neriman Altındağ, 1941 yılında Yurttan Sesler Korosuna girmişti. Muzaffer Sarısözen’le tanışmıştı. 1951 yılında evlendiler. 1952 yılında oğulları Memil Sarısözen dünyaya geldi. Evlilikleri dört yıl sürdü.
Muzaffer Sarısözen 4 Ocak 1963 tarihinde Ankara’da vefat etti. Asri mezarlıkta büyük bir törenle defnedildi.
TRT Repertuarında binin üzerinde türküsü var. Hemen her gün radyolardan, televizyondan dinliyoruz. O bıraktığı eserlerle yaşıyor.
1947 yılına ilişkin on birinci derleme gezisinin kapsama alanı içinde, Çanakkale, Bursa, Tekirdağ illeri planlanmıştı.
1 Ağustos 1947’de Çanakkale merkezde İbrahim Tekgöz’den Gelibolu, Keşan, Rumeli karşılamaları, Eski Halay, Kaba Güvenda, Çanakkale Zeybeği ezgiler derlenmişti. Ertesi gün Biga’da Gelin Havası. Kına havası ve davul zurnalı zeybekler kayıt altına alınmıştı. 5 Ağustos- – 10 Ağustos 1947 tarihlerinde Derleme ekibi yönünü Tekirdağ merkez, Uzunköprü, Keşan, Kurşunlu, Çorlu, Hayrabolu, Kırklareli ve köylerine çevirdi. Karşılama, Koltuk davul zurna, gelin arabadan inince davul zurna ile karşılama havaları, el ele ve diğer oyun havaları derlenenler arasındaydı. 9-10 Ağustos günleri Tekirdağ ve Kırklareli köylerinde kayıtlar yapıldı. 11-17 Ağustos arasında Edirne, Tekirdağ, Kırklareli ve ilçeleri gezildi. Vize, Saray, Şımmı köylerinden de ezgiler toplandı.
Muzaffer Sarısözen’in Trakya derlemeleri sırasında Kırklareli’nde sesinden nefesler kaydettiği “Folklorcu ve Muharrir” Vahit Lütfi Salcı bulunuyordu. Bu kişi, Vahit Dede olarak da tanınıyordu.
1947 yılı derlemelerinin ikinci bölümü Trakya bölgesindendi. 28 Temmuz’da Çanakkale, Yenice, Akkoyun, 30 Temmuz’da Çanakkale Ezine’de, 31 Temmuz 1947’de ise Çanakkale Bayramiç’te derlemeler yapıldı. Derlenen materyallerin arasında türkülerle birlikte Davul, Zurna, Klasik Enstrümantal, Gelin Ağlatma, Karşılama, Kına Havası, Davul- Zurna-Klarnet havaları vardı. Derleme literatüründe 11. Gezi olarak anılan bu çalışmada toplam 477 halk ezgisi derlenmişti.