Geçen hafta, ilkbaharın usul usul serpildiği bir öğleden sonra, parkta oturuyordum. Çevremdeki ağaçlar, yeşilin bin bir tonuyla uyanıyor, kuşlar dallar arasında eski bir ezgiyi fısıldar gibi ötüyordu. Gökyüzü mavinin en yumuşak hâlindeydi; insanın içine huzur serpen türden. Tam da o anda, tanıdık bir yüz yaklaştı: Mahalleden Zeynep. Henüz lise çağında,...