Üç Aylar ve Kandil Geceleri

Yayınlama: 02.01.2025
43
A+
A-

İslâm’dan rahatsız olanlar, güçlenmesine engel olamadıklarından onu içten yıkmak için inanç ve ibadet esaslarına fesat sokarak İslâm’ın sadeliğini tahrif yoluna gittiler.

İslâm’dan olmayan şeyleri İslâm’a dâhil ederek onun bütünlüğünü bozmak istediler. Çoğu Müslüman olmuş gibi görünerek birçok yabancı fikir ve hurafeleri rivayetlerle İslâm’a soktular. Peki, bunu nasıl yaptılar?

“… Yaptıkları iş şöyleydi: Kur’an-ı Kerim’i kendi fikirleri doğrultusunda tevil etmek; görüşlerini destekleyen hadisleri yaymak; görüşlerine uymayan hadisleri zoraki tevil etmek. Nihayet fikirlerine uygun hadis yoksa uydurmak… Tövbe etmiş bir ihtiyar Harici’nin şu sözü bunu gösterir: ‘Dininizi kimlerden aldığınıza dikkat edin, çünkü biz bir şey istedik mi onu hadis şekline koyu verirdik.”

Bu bozulmadan en çok etkilenen de İslâm’ın İbadetleri olmuştur. Özellikle üç aylar ve kandil geceleriyle ilgili aslı esası olmayan birçok rivayetler uydurulmuştur. Burada önce Recep ayı ve Berat Gecesiyle, sonra da Kadir Gecesi ve cuma günüyle ilgili uydurulanlardan bazı örnekler verilecektir. Ne yazık ki bunlar ve benzerleri kitaplara geçebiliyor, kürsülerde anlatılabiliyor…

“Kıssacılardan biri de Şaban ayı girdiğinde Recep ayını semaya çıkararak – haşa – Allah Teâlâ ile konuşturuyor: ‘Allah, Recep’e kullarının onu saygı ve ibadetle geçirip geçirmediğini soruyor. Recep ayı biraz çekingen davranıp soruya cevap vermeyince soru ikinci defa tekrarlanıyor. Yine cevap gelmeyin- ce soru üçüncü defa tekrarlanıyor ve nihayet Recep ayı şu cevabı veriyor: ‘Ya Rabbi, sen ki ayıpları örtensin ve yarattıklarına, diğerlerinin ayıplarını örtmeyi emrediyorsun. Senin Resul’ün de beni sağır diye isimlendirdiği için kullarının günahlarını duymadım, fakat yalnızca ibadet ve taatlarını işittim.”

Kıssacının anlayışındaki tutarsızlığa bakın ki Recep ayının faziletinden bahsedip onu yücelteyim derken Allah’ın ulûhiyetinin kutsiyetini hafife aldığının farkında bile olmuyor. Bu tip seviyesiz insanlar tarafından irşat edilen bir milletin sefillikten kurtulması mümkün olur mu?…

Allah Teâlâ soruyor ama Recep ayı kulların durumunu bir müddet Allah’tan gizliyor! Ancak Allah’ın ısrarlı bir şekilde üçüncü soruşunda Recep ayı lütfedip cevap veriyor! Recep ayının faziletini anlatalım, kulların kusurlarını örtelim derken, Yüce Allah’ın ulûhiyet ve otoritesini ayaklar altına alan bu çarpık anlayış, asla İslam’a, Kur’an’a ve Hz. Peygamber’e mal edilemez.

Berat Gecesinde Yüz, Kadir Gecesinde Bin Rekât Namaz:

Yine başka bir hikâyeci de Şaban’ın on beşinci gecesi olan Berat Kandili’nin faziletinden bahsederken o gece kılınacak yüz rekâtlı nafile namazdan şöyle söz ediyor:

“Yâ Ali! Her kim Şaban’ın ortasındaki gecede bin ‘kul huve’llâhu ehad’ okuyarak yüz rekât (namaz) kılarsa, Allah o gece istediklerinin hepsini yerine getirir… Ona yetmiş bin huri verilir ve her hurinin de yetmiş bin hizmetçisi vardır…”

Ancak bu ve benzeri rivayetler şiddetle eleştirilmektedir:

“… Az amele çok sevap vaat eden, şu ameli yapan kimseye yetmiş bin şehir, her şehirde yetmiş bin köşk, her köşkte yetmiş bin huri verileceğini beyan eden açıklamalar zayıf veya muvzû hadisi tanıma yolları arasında zikredilen esaslardandır…”

O halde bu rivayetin uydurma olduğu, yetmiş bin huriden ve her hurinin yetmiş bin hizmetçisi olmasından anlaşılıyor. Ayrıca önemli hadis kaynaklarında böyle bir rivayetin olmadığı da söyleniyor…

Kitabının “Az Amele Ölçüsüz Mükâfat” bölümünde bu rivayetle ilgili Hadis Profesörü Enbiya Yıldırım’ın şu tespitleri de oldukça önemlidir: “… Bu ilginç rivayeti değerlendiren İbn Kayyum şöyle der: ‘Sünnet hususunda bilgisi olan bazı kimselerin böylesi hezeyanlara aldanarak bu namazı kılmaları ilginçtir.”

Kur’an’da ismi zikredilen sadece bir gece vardır, o da Kadir Gecesi’dir. Mesela Kadir Gecesi’nde ne kadar nafile namaz kılınmalıdır? Ömer Nasuhi Bilmen İlmihalinde, iki, yüz ve bin rekâtlı Kadir Gecesi namazından bahsetmiştir…

İki rekât namaza eyvallah diyelim hatta yüz rekât namazın da 1,5-2 saatte kılınmasının mümkün olduğunu haydi kabul edelim. Peki, bir gecede bin rekât namaz kılınabilir mi? Böyle bir namaz kılmayı hiç denedik mi? Hz. Peygamber ve Sahabe, Kadir gecesinde böyle bir namaz kılmış mıdır veya Hz. Peygamber böyle bir namazın kılınmasını tavsiye etmiş midir?

Bir gecede bin rekât namazın kılınamayacağı bellidir. İkisinin ortası yüz rekât kılmak lazımdır, denilmiştir. Zaten Ö. Nasuhi Bilmen de böyle bir namazın kılınacağını söyleyen rivayetlerin kuvvetli olmadığını belirtiyor. Kısaca yapılması mümkün olmayan ibadetlerden bahsetmek ve bunları ilmihallere almak isabetli değildir. Çünkü Hz. Peygamber, yapılması mümkün olmayan bir ibadeti asla tavsiye etmemiştir. Böylece Peygamberimiz ve sahabelerinin Berat ve Kadir gecelerinde yüz veya bin rekâtlı nafile bir namaz kılmadıkları da anlaşılmış oluyor.

Buhari, Ramazan geceleri ibadetine önem veren Hz. Peygamber’in, bu gecelerde vitir dâhil on bir rekâttan fazla namaz kılmadığını rivayet etmiştir (bk. Buhari, Salatü’t-Teravih, 1). O halde nasıl olur da Berat ve Kadir gecelerinde yüz veya bin rekâtlı nafile bir namazdan söz edilebilir? Ayrıca Hz. Peygamber, dindarlık adına her gün oruç tutmak, her gece namaz kılmak ve ömür boyu bekâr yaşamak isteyen arkadaşlarına izin vermemiştir. “Kendisinin hem namaz kıldığını hem oruç tuttuğunu hem de evlendiğini” söylemiş, “sünnetinin de bu olduğunu, bunun aksini yapanların sünnetten ayrılacağını” beyan etmiş, böylece ham sofuluğa karşı çıkmıştır. (Bk. Buhari, Nikâh, 1).

Üç aylarda ve kandil gecelerinde ne yapalım, nasıl ibadet edelim?

Yüz rekâtlık nafile namaz, on günlük nafile oruç yerine önce kendimize yönelelim, imanımızı sorgulayalım, sonra inancımızı tazeleyelim. Beş vakit namaza devam edelim, Cumaları bırakmayalım, ramazan orucunu imkân nispetinde tutmaya çalışalım. Nafile namaz ve oruca daha çok zaman ayırmaktansa yoksulların, çaresizlerin, hastaların, zeki olduğu halde okuyamayan öğrencilerin yanında olalım yeter. Narinlerin katledildiği, Sıla bebeklerin tacize uğradığı, yeni doğum çetelerinin masum yavruları ölüme terk ettiği bir toplumda namaz oruç bizi kurtarmaz. Önce yavrularımıza sahip çıkmak sonra onları ahlaklı yetiştirmek zorundayız.

Mesela Çanlı hemşerimiz olan hasta öğrenciye yardım etmek, SMA hastalarına el uzatmak çok sevap olan ibadetlerdir, en güzel şekilde üç ayları ve kandil gecelerini kutlamaktır.

Köylerde ve mahallelerde Yasin toplantıları, Tebareke okumaları yanında yoksullara yardım, çaresizlere çare toplantıları; dertlilere dermen okumaları da yapalım. Böylece inanın üç aylarımız ve kandil gecelerimiz daha anlamlı hale gelecektir.

Miladi yılınız sağlıklı, üç aylarınız mübarek ve kandil geceleriniz aydınlık olsun…

 

Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
  1. Davut Gazi Benli dedi ki:

    Ahmet Kocabaş Hocamızı bu cesur ve ezber bozan yazısı için en kalbî duygularimla tebrik ediyorum. Selam ile…

error: Kopyalama Yasak
×