Sanki her bin yılın şaşmaz kuralıdır: Bin yılın her yüz yılında dünya birden karışır. Kurulu yerleşik değişkenler farklılaştırılır, ihlallere el koymakla yükümlü kurumsal yapılar etkisizleşir ve yeni bir denklem kurulmasının yıkıcı hikayeleri yaşanır.
Birinci ve ikinci dünya savaşlarına giden süreçte ve sonrasında ortaya çıkan küresel yapılandırmalar buna örnektir.
Bugüne kadarki düzen Potsdam Deklerasyonu ve akabinde yaşanan Yalta Konferansı‘nda oluşturulmuştu. Düzenin durağanlaşıp çökmesinin engellenmesi için de “soğuk savaş” oyunlarıyla toplumsal stres birikimi kontrol altında tutuluyordu.
Şimdi yeni bir yüz yıllık kurgu tanımlanmaya çalışılıyor. Önceki unsurların durumu oldukça dramatik… Kimi kendine rağmen öne çıkarılıyor, kimi oportinistler koşullardan kazanç devşirme peşinde, kimi kurgu dışına itilmemek için sahne arıyor…
Süreç sancılı.
Bizim buralarda kafası karışıklarla, olup bitenlerin farkında olmayanların durumları daha acıklı. Sarsıcı gerçek şu ki bugünün dünyası yüz yıllık ezberlerle okunamaz…
Yeni bir dünya kurulurken orada olmak yetmez; dirayet üretip mutfakta olabiliyor musun işte bütün mesele bu.