İyiler Konuşmadıkça, Kötülük Konuşur

Yayınlama: 05.07.2025
32
A+
A-

İyilik çoğu zaman sessizdir. Gösterişi sevmez. Gölge gibi yaşar; kimseye yük olmadan, gürültüsüz, zarif ve derinden. Kötülük ise yüksek seslidir. Kendini över, yüceltir, kitleleri peşine takar. İyilik anlatılmadıkça görünmez olur, kötülük ise konuşarak kendine alan açar. Ve ne yazık ki dünya, boşlukları doldurmayı çok iyi bilir.

“Sakla samanı, gelir zamanı” der atalarımız; ama günümüzde samanı saklayanlar değil, bağırarak pazarlayanlar kazanıyor. Çünkü sessizlik çoğu zaman erdem sayılırken, kimi zaman da zayıflık sanılıyor.

İyiler, çoğunlukla susar. Kibirden değil; edeptendir, haddini bilmektedir. Lakin “Edep yahu” diyerek susanlar çoğaldıkça, arsızca bağıranlar meydanı ele geçirir. Ve sonra da şikâyet ederiz: “Neden hep kötüler kazanıyor?”

Halbuki “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovsalar da, o kişi yine de onuncu köyde konuşmaya devam etmelidir.” Zira iyilik, kendini anlatmazsa unutulur. Unutulan iyilik, gücünü kaybeder. Ve insanlık, suskun iyilerin değil, gürültücü kötülüğün izinden yürür.

Martin Luther King’in dediği gibi:

> “Dünyada en çok, kötülerin zalimliğinden değil, iyilerin sessizliğinden korkuyorum.”

Ve belki de en anlamlı yanıtı, Mehmet Akif verir:

> “Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!”

İyilik baş eğmek değildir; sessizliği onurdan gelir. Ama artık iyiler anlatmalı. Göstermeli, öğretmeli, dokunmalı.

Çünkü iyilik görünmeden örnek olamaz.

Ve unutma: “İyiliğin sesi olmazsa, kötülüğün yankısı her yeri kaplar.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

error: Kopyalama Yasak