Öngörülemez bir toplumuz. Yeter ki “tepki” koyacak bir bahanemiz olsun. Zaten tepki koymadan kendimizi ifade edemiyoruz. Ancak bu durum her zaman durduğumuz yerde duracak durumda olmadığımızı gösterir. Ne yazık ki bu bir güven zaafiyetidir.
Papa bir geldi millet de bir aşka geldi sağıyla soluyla… Niye geldi? Kim yolladı? Niyeti neydi?
Eteklerde taş niyetine ne kadar tarihsel, teolojik, politik, ezoterik, sosyo politik, kültürel veri varsa dökülüyor… Hatta en uçuk rivayetlerle de güçlendirilerek…
Papa İznik’ten yeni haçlı seferlerinin açılış ayinini yönetecek diyenler bile çıktı… Adamlar kiliselerine cemaat bulamazken hem de… Her yıl onlarca kilise kapılarına kilit vururken hem de…
Fikren yorulmaya eğilimli değiliz maalesef. Bu gerçek apaçık ortada… Üstelik kendimizi ifade etmekte zorlanırken bile şu karmaşık koca dünyayı tanımlamaya çalışıyoruz.
Oysa dünya yeniden karılıyor…
Saflar oluşuyor.
Görünen o ki bu bağlamda küreselcilere karşı Müslümanlar, Katolikler, Ortodoks Yahudiler(siyonist olmayan yahudiler) aynı safta hizalanıyorlar…
Dünya savaşa hazırlanıyor…
Konu 20.Yüzyıla heyecan bahşeden romanez gençlik tepkiselliğiyle anlaşılamayacak kadar derin ve tehlikeli…