Üretim Süreci

Bundan önceki yazılarımız da arz kavramını açıklamıştık. Bu yazımızda arz nasıl oluşur; arkasında neler vardır. Bunlara değineceğiz.

Arzın oluşması için öncelikle bir üretimin (İstihsalin) oluşması gerekir. Öyle ise üretim; İngilizce yazılımı ile production nedir. İhtiyaçları doğrudan doğruya veya dolaylı olarak karşılayacak mal ve hizmetleri meydana getirme sürecine “ÜRETİM” diyoruz.

Üretim sürecini şöyle bir örnek ile daha iyi açıklayabiliriz. Pazardan aldığımız patatesi düşünelim. Pazara gelinceye kadar geçirmiş olduğu süreç; tarlanın sürülüp hazırlanması, tohumun saklanması, mevsimi gelince ekilip yetiştirilmesi, bakımı yapılıp büyütülmesi, hasat edilmesi, pazarlanması, nakledilip pazar tezgâhında son tüketiciye ulaştırılmasından oluşan süreçtir.

Üretim faaliyetini gerçekleştiren kişiye de “ÜRETİCİ” denir. Dilimizde müstahsil teriminin kullanıldığı zamanlar da olur. İngilizce olarak manufacturer olarak ifade edilir. Üretici bireysel olabildiği gibi kurumsal da olabilir. Kurumsallaşmış üreticiler firma (Firm İng.) olarak adlandırılır.

Firmalar üretim için gerekli olan girdileri (İnput İng.) temin ve tedarik ederler. Bu girdiler; üretim yeri, emek, sermaye ve hammadde den oluşur. Üretim süreci sonunda çıktı (Output İng.) elde edilir. Bu çıktı, bizim için tüketeceğimiz mal veya hizmet olabileceği gibi bazı zamanlarda diğer firmalar için yarı mamul, mal veya hammadde olabilir.

Şöyle bir örnek daha açıklayıcı olacaktır. Çiftçi için buğday çıktı (mal) nihai üründür. Ancak, değirmenci için buğday bir girdidir. Değirmenci için un nihai ürün (çıktı) dır. Fırıncı için un girdidir. Ekmek ise çıktıdır.

Yukarıdaki örnekte üretim sürecin de her bir firma ayrı, ayrı olabileceği gibi üretim sürecinin tamamını veya birden çok kısmını bir firma da yapabilir. Firmalar ayrı, ayrı ise her biri için üretim yeri, emek, sermaye ve bunları bir araya getirecek müteşebbisin olması gerekir.

Sonuç olarak; pazarda veya tezgâhta gördüğümüz ürünün oraya hemen arabadan indirilip gelmediğini bilmeliyiz. Tüketim yaparken ihtiyacımız kadar olanını alıp hem aile bütçemizi korumalıyız. Hem de üretimde alın teri olan kişilerin, üretim sürecinde yaşadıkları zorlukları toplumsal bir görev olarak hatırlamalıyız. Gelecek yazımızda görüşmek üzere hoşça ve dostça kalınız.