Yaz Tatili Başladı, Peki Şimdi Ne Olacak?

Yayınlama: 20.06.2025
21
A+
A-

Yaz Tatili Başladı, Peki Şimdi Ne Olacak?

Okullar kapandı.

Çocukların dört gözle beklediği yaz tatili geldi çattı. Gerçi öğretmenlerin ki, resmî olarak Temmuz’da başlıyor, onu da araya sıkıştırmadan edemem. Ama bugün konumuz ne öğretmenlerin nöbet çizelgesi, ne de karne günü yaşanan klasik sahneler. Bugün çocuklar tatilde ne yapmalı, biraz onun üzerine kafa yoralım istedim.

Malum, her sene aynı tartışmalar dönüyor:
“Çocuklar tatilde ders mi çalışsın, yoksa dilediğince gezip eğlensin mi?”
Kimi aile hemen bir yaz kursuna yazdırıyor evladını, kimisi “oh be tatil, bırak da çocuk çocukluğunu yaşasın” diyor.

Bana sorarsanız; yaz tatili bir yarış değil, bir nefes alma zamanı. Ama bu demek değil ki tamamen başıboş, amaçsız geçmeli. “Vakit geçirmek” değil, vakti yaşamak önemli burada. Gelin biraz açalım bunu.

Gezsinler, oynasınlar, ama doya doya…

Evet, çocuklar bol bol gezsin, oynasın, denize girsin, top koştursun, parkta terleyene kadar zıplasın… Bedenlerinin de ruhlarının da buna ihtiyacı var. Çünkü çocuk dediğin oyunla büyür, oyunla öğrenir. Her şey sınav değil, her şey başarı karnesine yazılmıyor.

Ama tüm yazı ekran başında geçirmekten, elinde telefonla saatlerce video izlemekten bahsetmiyorum. Gerçek hayatın içinde olmaktan, insanlarla göz göze gelmekten, bir kitabın sayfasını çevirmekten, bir karıncayı dakikalarca izlemekten, bir çiçeğin kokusunu fark etmekten söz ediyorum.

Aileyle vakit geçirmek, ama gerçekten geçirmek

Tatil demek sadece zaman fazlalığı değil, birlikte geçirilen zamanın niteliği demek. Anne babalar çocuklarıyla birlikte yürüyüşe çıkmalı, beraber kek yapmalı, dertleşmeli, gülmeli, susmalı bazen. Kaliteli zaman dediğimiz şey, illa büyük organizasyonlar değil. Bazen küçük bir sohbet, bazen birlikte izlenen bir eski Türk filmi yeter.

Çocuklar tatilde sadece oyun değil, hayat da öğrenmeli. Tabağını kaldırmayı, çamaşır katlamayı, büyükanneye telefon açmayı… Çünkü tatil aynı zamanda sorumluluk bilincinin geliştiği, insan olmanın inceliklerinin fark edildiği zamanlardır.

Kitap mı dediniz?

Evet, kitap da olmalı yaz tatilinde. Ama ceza gibi değil, zorunluluk gibi hiç değil. Keyifle okunmalı. Belki bir gün kütüphaneye gitmeli, belki bir yazarın imza gününe katılmalı. Kitap kokusunu içine çekmeden geçen bir yaz tatili eksik kalır bana sorarsanız.

Yazın çocuklara sunduğu o geniş zaman dilimi, sadece dinlenmek değil, yeniden şekillenmek içindir. Sınav telaşının olmadığı bu günlerde, belki bir müzik aleti çalmaya başlar, belki resim yapmaya ilgi duyar bir çocuk. Belki suskun bir çocuk açılır da, hayatla bambaşka bir ilişki kurar.

Unutmayalım:
Her çocuk özeldir ve her çocuk yaz tatilinde biraz daha kendine dönüşür.

Haydi bakalım…
Tüm çocuklara, tüm gençlere ve yüreği hâlâ çocuk kalanlara mutlu, huzurlu, dolu dolu bir yaz tatili dilerim.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

error: Kopyalama Yasak